Düğümlenmiş Hikayeler 2: Cam İşleme Sanatı

Cam işleme, endüstriyel tarafının yanı sıra, aynı zamanda bir el sanatı. Sürekli artan tüketim talebine rağmen henüz aynı oranda ilgi görmeyen cam işleme sanatına dikkat çekmek için camın bardak, boncuk, avize gibi şekiller alma yolundaki serüvenini inceledik.

Cam antik çağlardan günümüze birçok objenin yapımında kullanılan bir hammadde. Düzenli olarak kullandığımız ve tükettiğimiz camdan yapılmış eşyaların hammaddesinin işlenmesi hakkında aslında pek bilgi sahibi değiliz. Cam işleme, endüstriyel tarafının yanı sıra, aynı zamanda bir el sanatı. Atölyelerin sayıca azlığı ve yeterince usta yetişmemesi nedeniyle, bir zamanlar cam işleme sanatı da nesli tükenmeye yüz tutan sanatlar arasına girmişse de gidişat gün geçtikçe parlaklaşıyor. Bu durum da hobi veya meslek olarak da cam sanatına duyulan ilginin canlandırılması neden oluyor.

Cam işleme sanatını bir hobi olarak sürdürmek isteyen meraklılar için düzenlenen kursların yanı sıra, usta yetiştirmek ve meslek edindirmek için yürütülen eğitimler de var. Ayrıca bazı üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültelerinde de Cam sanatı bölümleri bulunuyor. Sürekli artan tüketim talebine rağmen henüz aynı oranda ilgi görmeyen cam işleme sanatına dikkat çekmek için camın bardak, boncuk, avize gibi şekiller alma yolundaki serüvenini inceledik.

Cam nasıl bir maddedir?

Cam ana maddesi silisyum olan, saydam ya da yarı saydam bir madde. Orjinal hali inorganik bir sıvı olan cam, işlenerek sert ve kırılgan hali ile tüketilir. Camın kumdan yapıldığı bilinir, ancak bu sadece antik çağlarda uygulanan bir yöntem olup günümüzde cam yapımında ana madde olarak silisyum kullanılmaktadır. Eskiden kumun ana madde olarak kullanılmasının nedeni ise silisyumun doğada en çok kumda bulunmasıdır.

Ayrıca cam, insan yapımı ve doğal cam olmak üzere ikiye ayrılır. Obsidyen olarak adlandırılan doğal cam, yanardağlardan püsküren lavların yanardağın eteklerinde soğuması ile oluşur. Doğal cam yarı değerli taş olarak değerlendirilir.

Cam Sanatının Tarihi

antik cam testi İnsan yapımı cam ilk kez Mısırlılar ve Finikeliler tarafından M.Ö. 2500’lü yıllarda üretilmiş. İlk kullanım alanı ise boncuklar olmuş. Süsleme amacıyla kullanılan cam boncuklar takılarda kullanılan kıymetli taşların yerine yerleştirilmek için üretilmiş.

Aynı dönemlerde Mısır’a komşu olan Babil’de de cam sanatı gelişmeye başlamış. Babil’de bulunan bir kil tabletin üzerinde ilk cam reçetesi kazınmıştır. Reçete cam tarifini şöyle verir: 60 ölçü kum,180 ölçü alg ve deniz yosunu külü, 5 ölçü güherçile ve 3 ölçü kireçtaşı.Murano camı

Zamanla geniş bir coğrafyaya yayılan cam işleme sanatı İran’da da büyük ilgi görmüş ve en özel cam objelerinin bir kısmı İran topraklarında üretilmiş. Ayrıca İtalya’nın Murano Adası, Bohemya ve Fransa da cam sanatı ile ünlü diğer bölgeler. O zamanlar renksiz cam üretmek çok zormuş ve bu tekniği bilen usta sayısı da oldukça azmış. Bu yüzden özellikle batıda renksiz cam çok değerliymiş. O kadar ki, renksiz cam üretme tekniklerini gizli tutmak için İtalya’daki tüm cam atölyelerinin yerleri değiştirilerek ustalarıyla birlikte Murano Adası’na taşınmış.

Cam, İslami sanatlara ilk olarak revzen adı verilen alçı pencerelerde kullanılarak girmiş, kandil, ibrik ve tabak gibi günlük eşyalar kullanılmaya başlanmış. Osmanlı döneminde ise, İstanbul’un fethi ile cam sanatının merkezi bu şehir olmuş. Osmalı’da ilk cam atölyesi Sultan III. Selim döneminde, cam sanatının inceliklerini Venedik’te öğrenen Mevlevi Dervişi Mehmed Dede tarafından Beykoz’da açılmış. Atölye sayılarının artmasıyla birlikte İstanbul Bostancı Ocağı’nın bir kolu olarak Camcılar Ocağı kurulmuş. Camcılık ile uğraşan esnafa o zamanlar camgeran denirmiş. İlk cam fabrikası ise 1847 yılında İncirköy’de Mustafa Nuri Paşa tarafından Sultan Mustafa’nın arazisi üzerinde kurulmuş.
Beykoz işi Nadiren de olsa halen kullanılan Beykoz İşi ve Çeşm-i Bülbül teknikleri aynı dönemlerde keşfedilmiş. Beykoz işi denilen cam tekniği Osmanlı döneminde Beykoz civarında faaliyet gösteren cam atölyelerinde doğmuş. Atölyelerde cam sanatını Venedik, Murano, Bohemya gibi batı bölgelerinde öğrenmiş Türk ustalar ve Avrupalı ustalar beraber çalışarak özgün eserler üretmişler. Beykoz işi cam objeler, İslami sanatların etkisi ve batı tekniklerinin sentezini sergileyen, ışığa tutulduğunda kırmızı bir renk yansıtmasıyla bilinen cam sanatının ender örneklerindendir. Gündelik kullanıma hitap eden bu objelerden bazıları gülabdan (gül suyu şişesi), kase, vazo, tabak ve ibriktir.

Çeşm-i Bülbül
Beykoz işi cam eserleri arasında ayrı bir yere sahip olan Çeşm-i Bülbül tekniği ise adını objeler üzerine işlenen ve bülbül gözündeki harelere benzetilen beyaz çizgilerden alırmış. Çeşm-i Bülbül’ü diğer tekniklerden ayıran özellik ise cam ve seramiğin aynı objede farklı renklerde şeritler yaratmak için kullanılmasıdır.

Cam işleme sanatı nedir?

Cam işleme sanatı ikiye ayrılır: cam şeklinin işlenmesi ve cam üzerine boya veya desen işlenmesi.

Cam üfleme tekniği Cam şeklinin işlenmesi için kullanılan en eski tekniklerden biri kalıplama tekniğidir. Bu teknikte önceden hazırlanmış kalıba dökülen cam donduktan sonra kalıptan ayrılır ve şeklini almış olur. Üfleme tekniğinde ise eritilerek sıvı hale getirilen cam pipo adı verilen içi boş bir boru ile üflenerek istenilen şekil verilir. Günümüzde de yaygın olarak kullanılan bir diğer teknik ise alevde cam işleme tekniğidir. Bu teknikte şalümo adı verilen propan veya doğalgaz ile çalışarak alev üreten bir cihaz ile eritilen cam çubuk ve tüpler çeşitli aletler ile şekillendirilir.

Şekillendirilen cam objelerin üzerine boya veya desen işleme sanatına vitray denir. Orjinali kırık camların birleştirilerek desen oluşturma tekniği olan vitray, cam boyaları ile boyama ve konturlama yapılarak desen oluşturulmasıdır.

Cam işlemeciliğinde kullanılan ana maddelerden bir kısmı; cam kırığı, silis taşı, sodyum karbonat, kireç taşı ve nitrat gibi maddelerdir. Cam süsleme için kullanılan renklerden sarı ve yeşil kromdan, beyaz çinkodan, mor magnezyumdan, kırmızı bakırdan, yeşil ve mavi demirden, menekşe moru nikelden, koyu sarı amber rengi gümüşten, pembe ve kırmızı altından, koyu mavi ise kobalttan elde edilir.

Cam işleme sanatı hikayesinin yüzyıllardan bu yana devam etmesinin en önemli nedenlerinden biri camın elimizden düşmeyen nadir malzemelerden biri oluşu. Cam işleme sanatı da en az camın kendisi kadar kırılgan ve korunması gereken bir alan.

Cam işleme sanatına merak duyuyorsanız, siz de bu el sanatının hikayesine bir cümle ekleyebilirsiniz. Meraklısı İçin’deki Cam atölyelerine katılarak bir başlangıç yapabilirsiniz. Bayraktar Cam Boncuk Atölyesi ziyaretimiz ve video söyleşimizi izlemek için buraya tıklayın.

Yazı dizimizin diğer bölümleri;
Düğümlenmiş Hikayeler 1: Halı Dokuma Sanatı
Düğümlenmiş Hikayeler 3: Terzilik