İlk bonsai yazımızı (“Neydi o minik ağaçların adı? Bonsai!“) okuyan meraklılar bonsai ile tanıştılar. Tarihi ve felsefesi ile ilgili de bilgiler içeren ilk yazımızdan gözünüz korkmadıysa, hala içinizde bir bonsai yetiştirme hevesi varsa, “Mini mini bonsailerim olsun, torunlarıma da miras kalsın” diyorsanız, ancak nereden nasıl başlayacağınızı bilemiyorsanız, işte bu ikinci bonsai yazımız sizin için geliyor!
Bonsai nedir, ne değildir faslını atlayıp (konu tekrarı için önceki bonsai yazımızı el altında tutmanızı öneriyoruz:), direk bonsai bakımı ile ilgili püf noktalardan başlayalım.
Nurtopu gibi bonsailerin bakımı nasıl yapılır?
Bahçe, bostan, botanik gibi mevzulara meraklıysanız, bu konularda tecrübeniz varsa, bonsai bakımına bir adım önden başladığınızın müjdesini verebiliriz. Malum, bonsai bakımı meşakkatli bir uğraş. Bonsaiye girişmeden biraz daha kolay bitkiler üzerinde alıştırma yapayım diyorsanız, onun da çözümü kolay. “Kendin Yap! – Saksılarda Bahçeler” yazımızı okumaya davetlisiniz.
“Yok, ben becerikliyim, elim de yatkın, tecrübem var zaten” diyorsanız, ya da “Şevkim yeter! Ben ille de bonsai isterim” diye düşünüyorsanız, buyrun sulamadan girelim konuya.
Sulama: Bonsai meraklılarının, biricik bonsailerinin bakımında en dikkat etmesi gereken konulardan biri sulama. Genellikle meraklılar zavallı bonsailerini ya susuz bırakıyor, ya da fazla sulayıp köklerinin çürümesine neden olabiliyorlar. Her iki durumda da yapraklar sararıp solmaya, bitkiniz cansızlaşmaya başladığı için de suyun az mı, fazla mı olduğunu anlamakta zorluk çekmeniz normal.
Sulamanın püf noktası şu ki; sadece bonsainizin yapraklarını değil, toprağını ve hatta saksısının tabağını da düzenli olarak muayene etmeniz gerekiyor. Toprağın en üst 1 cm’sinin kurumaya başlaması sulama zamanının geldiğini gösteriyor. Saksının tabağında sürekli su birikiyorsa, muhtemelen fazla sulama yapıyorsunuz demektir.
Bonsai ustaları sulama için dinlendirilmiş ve oda sıcaklığında musluk sularını ve spreyli sulama şişelerini öneriyorlar. Sulamayı bonsainizin direk toprağına değil, yağmur yağarcasına tepesinden yapraklarını da ıslatarak yapmak gerekiyor.
Unutmamak lazım ki, her bitkinin su isteği türüne göre değişiyor. Bonsainizin su ihtiyacını araştırıp ona göre sulama yapmanızda fayda var.
Işık ve Isı: Bonsainin bir ağaç, yani dış mekan bitkisi olduğunu hatırlatalım. Tabi ki, bu, bonsainin iç mekanlarda yetiştirilemeyeceği anlamına gelmiyor. Ancak iç mekan bonsaileri genellikle tropikal bitkiler arasından seçildiği için ışığa ve ısıya daha fazla ihtiyaç duyuyorlar.
Özellikle gölge seven bir bonsaiye sahip değilseniz, bonsainizi mümkün olduğunca cam kenarlarına yerleştirmeniz gerekiyor. Eğer bonsainiz tek bir taraftan ışık alıyorsa, birkaç haftada bir saksısını çevirerek eşit ışık almasını sağlayabilirsiniz.
Hava: Bonsainizin türüne göre, havalar ısındıkça saksınızı bahçe, balkon gibi yerlerde açık havaya çıkarabilirsiniz. Alıştırma yapmayı unutmayın ve başlangıçta dış mekanda geçen zamanı kısa tutmaya çalışın.
Gübreleme: Yine bonsainizin türüne göre değişmekle beraber, zaman zaman su içindeki mineraller, tuzlar ve birçok farklı element bonsainiz için yetersiz kalabilir. Besin ihtiyacını karşılayabilmesi için taze (daha önce üzerinde bitki yetiştirilmemiş) toprak veya gübre kullanabilirsiniz.
Bonsainin tipi nasıl düzeltilir?
Bonsailerin bakımı kadar yakışıklı görünmeleri de önemli bir husus. Bunun için önce “ideal bonsai“yi, yani bonsai yetiştirme sanatınca kabul gören şekli tasvir edelim.
- Bonsainin boyunun 1/3’ünde hiç dal olmamalı. Gövdenin ayan beyan görünmesi, bonsainizin fiyakasına fiyaka katacak.
- Gövde yere saplanmış bir çapa gibi dimdik durmalı ve yükseldikçe incelmeli.
- Bonsainin kökleri toprakta yayılıyormuş izlenimi verecek şekilde zemine paralel olmalı ve bir kısmı topraktan dışarıya göz kırpmalı.
- Bonsai asimetrik dallara sahip olmalı. Birbirine tamamen paralel dallar görmemeliyiz.
- Bonsainin hiçbir dalı aşağıya doğru uzanmamalı. Tüm dallar göğe yükselecek.
- Bonsainin sadece tek bir zirvesi, yani en yükseğe uzanan sadece tek bir dal olmalı.
- Gövde kalınlığının 1/3’ünden daha geniş dallar kalın kabul edilir ve bonsainin duruşuna ters kaçar.
İdeal bonsai tipine bilinçli bir budama ile erişebilirsiniz. Bu “ideal bonsai” görünümü ve beraberinde gelen kurallar Japon kültüründen doğmuştur. Ama, belirtmek gerekir ki, genelgeçer değillerdir. Biraz tecrübe kazandıktan sonra, elbette kendi kurallarınızı kendiniz koyabilirsiniz.
Yeni başlayan bonsai meraklıları için tavsiyeler
- Sıkı bir araştırma yapın. İnternet, kitaplar, botanik bahçeleri, fidanlıklar, varsa çevrenizde tecrübeli bonsai ustaları… Hepsi emrinize amade! Sorun, soruşturun. Okuyun, öğrenin. Torunlarınıza miras kalacak bonsainiz için en baştan zaman ve emek harcayın.
- Dünyaca ünlü bonsai sanatçılarının yetiştirdikleri bonsaileri inceleyin. Dünya çapında düzenlenen bonsai yarışmalarını, festivallerini takip edin. İşte birkaç ünlü sanatçı ismi: Andrea Trevisan, Budi Sulistyo, Michele Andolfo, Walter Pall, Masahiko Kimura, Teunis Jan Klein, Kunio Kobayashi, Morten Albek, Robert Steven.
- Doğru ağaç türünü seçtiğinizden emin olun. Türün özelliklerini, ihtiyaçlarını, bakımı ile ilgili püf noktalarını, sık rastlanan hastalıklarını araştırın.
- Bakımının zorluğuyla meşhur bir tür seçerek başlamayın (çam, kayın, meşe, kızılcık gibi).
- Bonsainiz için bir yer belirleyin. Bu yerin aldığı ışığa, ısıya ve havaya göre bir bonsai seçmeye çalışın.
- Bonsainizi edinip eve getirdikten sonra, şekil vermek, bakım yapmak için aceleci davranmayın. Önce bonsainizi uzun uzun incelemeye zaman ayırın. Bonsainize vermek istediğiniz şekli, 5 yıl sonra nasıl görünmesini istediğinizi düşünün ve planlayın.
- Yeni başlayanlar için önerilen iç mekan bonsai ağaçları: Ficus, Jade (Yeşim), Carmona, Ligustrum (Şimşir), Ulmus (Çin Karaağacı), Servi.
- Yeni başlayanlar için önerilen dış mekan bonsai ağaçları: Zelkova, Acer (Akçaağaç).
Ayrıca siz de bu minik ağaçlarla kendiniz tanışmak isterseniz bonsai kursu‘nu inceleyebilirsiniz.
Kolay gelsin!