Yabancı Dil Öğrenmeyi Öğrenmek

Öğreneceğimiz dil ister İngilizce ister Çince olsun, genel geçer bazı püf noktalar var ki aklımızın bir köşesinde bulunması hepimizin işine yarayacak. Yabancı dil meraklılarının işini kolaylaştıracak ipuçlarıyla karşınızdayız!

Yabancı dil öğrenmek için kolları sıvadığımızda binbir türlü bilgi bombardımanına maruz kalıyoruz. Zaten dil yeni, biz bu dilin yabancısıyız, bir de zaman zaman işittiğimiz “Şöyle yaparsan öğrenirsin, böyle yapmak işe yaramaz” gibi nasihatlerle hepten kafamız karışıyor. Peki ama gerçekten yeni bir dil öğrenirken, ya da yabancı dil öğrenmeyi öğrenirken nasıl bir yol izlemeliyiz? Öğreneceğimiz dil ister İngilizce ister Çince olsun, genel geçer bazı püf noktalar var ki aklımızın bir köşesinde bulunması hepimizin işine yarayacak. Yabancı dil meraklılarının işini kolaylaştıracak ipuçlarıyla karşınızdayız!

Gerçekçi hedefler belirleyin.

Yabancı bir dil öğrenmeye karar verdiniz. İhtiyaçtan veya meraktan, farketmez. Şimdi ne yapacaksınız? Bu yeni dili ne kadar zamanda öğrenmek istiyorsunuz? Kaç ay sonra hangi seviyede olacaksınız? Ulaşılabilir ve gerçekçi hedeflerinizi iyi bir planlamayla birleştirerek yabancı dil öğrenme sürecini kolay geçirebilirsiniz. Adım adım hedeflerinize yaklaştıkça motivasyonunuzda azalma olmadan hevesinizi taze tutabilirsiniz.

Yabancı bir dili akıcı bir şekilde kullanmak, hem yazmak, hem okumak, dinlemek ve tabi ki konuşmak çoğumuzun bu yolda hedef olarak önüne koyduğu adımlar arasında yer alır. Bu koskocaman hedefleri (kabul edelim yeni bir dili akıcı bir şekilde, ana dilimizmişçesine kullanabilmek pek kolay bir iş sayılmaz) taksit taksit gerçekleştirmek nasıl fikir? Örneğin,  öğrenmeye çalıştığınız dilde bir gazete makalesini okuyup anlamayı kendinize hedef olarak koyabilirsiniz. Veya, başınızdan geçen ilginç bir olayı öğrenmeye çalıştığınız dilde yazılı olarak ifade etmeye ne dersiniz? Ama sözlük kullanmadan, yardım almadan. Bu gibi daha ulaşılabilir hedefler biraraya geldiğinde bir de bakmışsınız o koskocaman hedeflere ulaşıvermişsiniz bile!

Yabancı dil öğrenme nedeninizi kendinize hatırlatın

Zaman zaman hedeflere takılıp kalıp, sorulara gömülüp “neden” bu dili öğrenmeye çalıştığınızı unutabilirsiniz. Halbuki en baştaki motivasyonunuz bu nedenden ibaret. Kendinize on maddelik bir liste hazırlayın. Listedeki her madde, diyelim ki, “Rusça öğreniyorum çünkü…” ile başlasın. Bu listeyi not defterinizin kapağına veya çalışma masanızın tam karşısına yapıştırın. “Beceremeyeceğim galiba. Çok zor. Neye giriştim ben böyle?!” dediğinizde kafanızı kitaplardan, sözlüklerden kaldırıp bu listeye göz atın. İşe yaradığını göreceksiniz.

Keyif için okuyun

Yeni bir dil öğrenmeye çalışırken okuma becerilerimizi geliştirmek için dil kitaplarında karşımıza çıkan okuma parçaları her zaman ilgimizi çekmeyebilir. Genel konular içeren bu parçaları çalışırken okusanız da, arada bir de sırf keyfiniz için öğrenmeye çalıştığınız dilde bir kitabın sayfalarını karıştırmak tahmin ettiğinizden daha eğlenceli olabilir. Ders çalışmaya ara verin. Dil bilgisi kitaplarını bir kenara bırakın. Kendinize bir fincan kahve koyun. Elinize öğrenmeye çalıştığınız dilde bir öykü kitabı, dekorasyon dergisi, ya da çizgi roman alın. Sonra yabancı dilde okuyup bitirdiğiniz ilk kitabı başarınızın nişanesi olarak kütüphanenizin baş köşesine yerleştirin. Yeni bir dil öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek sizin elinizde!

Anadilinize de el atın

Dil öğrenme veya dil kullanma becerilerinizi geliştirmeye çalışırken sadece yabancı dile odaklanmayın. Anadilinizle de ilgili çalışmalar yaparak yeni bir dil öğrenme sürecini kolaylaştırabilirsiniz. Okuyun, yazın. Günlük yaşantınızın dışında, anadilinizi aktif olarak kullanın.

Öğrenmeye çalıştığınız yeni dilin kültürünü inceleyin

Dil kültürün hammaddelerinden biri. Yeni bir dil öğrenmenin kelime ezberlemek ve cümle kalıplarına boğulmak olduğunu sanıyorsanız, biraz yanılıyorsunuz. Öğrendiğiniz yeni dilin beraberinde getirdiği devasa bir kültürel altyapı olduğunu unutmayın. Vurgular, mimikler, vücut dili, şakalar, yemekler, müzikler… Diyelim ki, Fransızca öğreniyorsunuz. Ara sıra dil kitaplarından kafanızı kaldırıp Fransız kültürü ile ilgili araştırmalar yaparak bu unsurları da öğrenmeye zaman ayırın. Kültür ve dili birbirinden ayrı düşünme hatasına kapılmayın.

Kulaktan dolma bilgilere kulağınızı tıkayın

Hani hep derler ya “Dil küçük yaşta öğrenilir. Belli bir yaştan sonra ne kadar uğraşsan boşuna…” Uzmanlar bunun pek de doğru olmadığını savunuyorlar. Evet, küçük yaşlarda öğrenilen dil daha uzun süre aktif olarak kullanılabileceği için akıcılık konusunda avantaj sağlayabileceği doğru. Ancak yetişkinlerin yabancı dil öğrenmesinin imkansıza yakın olduğu da hurafeden öteye geçemeyen bir bilgi. Minikler içgüdülerini kullanarak ve taklit ederek yeni bir dil öğreniyorlar. Yetişkinler ise sistematik bir çerçeve izleyerek yabancı bir dil üzerinde hakimiyet kurabiliyorlar. Kısaca, imkansız değil. Sadece yöntemler farklı. Hevesiniz boşuna kaçmasın 🙂

Yabancı dili hayatınızın bir parçası haline getirin

Dil öğrenme sürecini sadece ders çalıştığınız zamanla kısıtlamayın. Günlük hayat koşturmacası içinde de pratik yapmaya çalışın. Örneğin, cep telefonunuzun ve bilgisayarınızın dilini Türkçe’de öğrenmeye çalıştığınız dile değiştirin. Kelime haznenizin nasıl genişlediğine inanamayacaksınız. Ya da market alışverişi yaparken etiketler üzerindeki Türkçe değil de İngilizce kelimeleri okuyun, onlara odaklanın. Denemeye değer!

Hata yapmaktan korkmayın

Yabancı dil öğrenenlerin zorlanmasının ana nedenlerinden biri hata yapmaktan korkuyor olmaları. Özellikle de konuşmak söz konusu olduğunda. Halbuki anadilimizde konuşurken bile zaman zaman dilimiz sürçmüyor mu? Yetişkinlerle konuşmaktan çekiniyorsanız, daha küçük yaşta birileriyle pratik yapabilirsiniz. Hem çocuk dili daha basittir, hem de miniklerle konuşurken hata yapmak dert değildir.

Eğlenmeyi unutmayın

Yabancı dil öğrenmenin tek yolu kitap defterden geçmek zorunda değil. Toplayın arkadaşlarınızı İngilizce isim-şehir oynayın. Telefonunuza öğrendiğiniz dilde kelime oyunları yükleyin. Yabancı dildeki filmleri dublajla yada Türkçe altyazıyla değil de, orijinal dilinde altyazılarla izleyin. İnternetten araştırıp bulabileceğiniz konuşma kulüplerine katılın. Böylece hem pratik yapmış olursunuz, hem de aynı dili öğrenmeye çalışan insanlarla tanışır fikir alışverişi yaparsınız. Öğrendiğiniz dilde şarkılar dinlemekle kalmayın, şarkılara eşlik edin!

Yeni bir dil öğrenmeyi öğrenmek aslında büyük bir keyif. Yabancı dil ile ilgili çalışmalarınıza biraz kelime oyunu gözüyle, biraz turistik bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalışın. Sistemli bir çalışma takip edildiğinde, hem hedeflerinize daha kolay ulaşabilir hem de süreçten keyif alabilirsiniz.