Mühendislikte Eğitim Hiç Bitmiyor

mühendislikte eğitim hiç bitmiyor – blog, Mühendislik hayatın her anında bizlere daha yaşanır bir dünya sunmak için çalışıyor. Geleceğin şekillenmesinde önemli yeri olan mühendislik, aynı zamanda eğitimde sürekliliğin en çok ihtiyaç duyulduğu meslek dallarından biri. Meraklısı İçin ekibi, DAF Enerji Ar-Ge Müdürü Yekta Biricik ile mühendislik alanında eğitimde sürekliliğin önemini konuştu.

Mühendislik hayatın her anında bizlere daha yaşanır bir dünya sunmak için çalışıyor. Geleceğin şekillenmesinde önemli yeri olan mühendislik, aynı zamanda eğitimde sürekliliğin en çok ihtiyaç duyulduğu meslek dallarından biri. Meraklısı İçin ekibi, DAF Enerji Ar-Ge Müdürü Yekta Biricik ile mühendislik alanında eğitimde sürekliliğin önemini konuştu.

Mühendislik eğitiminde öğrencilere temel olarak verilmek istenen nedir?

Mühendislik, aslında sadece bir meslek değil bir nosyon. Buna bağlı olarak mühendislik eğitiminde yoğun teknik bilginin yanında verilmeye çalışılan şey öncelikli olarak mühendislerin meslek icrasında bu nosyonu sahiplenmesini sağlayacak vizyon kazanmaları. Genel olarak düşünülenin aksine mühendislik sadece teknik adamlık değil, aynı zamanda yaşadığımız dünyayı daha iyi algılamaya ve anlamaya yönelik faaliyet planları geliştiren kişi olmak. Karmaşık modellerin yanında mühendis, günlük yaşamın her alanında hayatı kolaylaştırıcı çözümler sunan bireydir. Dolayısıyla mühendislik eğitiminde, teknik bilginin artırılmasının yanında, mühendis adaylarının doğru bilgiye nasıl ulaşabilecekleri ve bunu nasıl işleyeceklerinin öğretilmesi gerekmektedir.

Mühendislik alanında eğitimde süreklilik ne derece önemlidir?

Her alanda olduğu gibi mühendislik de ömür boyu süren bir gelişim sürecidir. Günümüz koşullarında teknoloji çok hızlı bir değişim gösteriyor. Artık dünyada bilginin kolay ulaşılabilir olmasıyla insanların yeni ve farklı ilham kaynakları doğuyor. Eskiden köşe başlarını kapan büyük buluşlar varken, günümüzde sürekli gelişen ve bambaşka alanlarda hayatımıza giren binlerce teknik gelişme oluyor .Biz fark etmesek bile yüzlerce buluş her an hayatımıza girebiliyor. Bizler de mühendisler olarak her gün değişen bu bilgi dünyasına ayak uydurmalıyız. Buradan yola çıkarsak eğitimde sürekliliğe mühendisliğin olmazsa olmazı diyebiliriz.

Eğitimde sürekliliğin bir parçası olarak mesleki beceri geliştirmeye yönelik eğitimler hakkında neler düşünüyorsunuz?

Küreselleşen, sınırların olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla artık her mühendisin ve mühendis adayının en az bir yabancı dili biliyor olması gerekiyor. Günümüzde mühendislik alanında ciddi bir rekabet var. Bu rekabet sadece meslek çevresinde değil firmalar arasında da büyüyerek devam ediyor. Firmalar bu rekabete ayak uydurabilmek için teknik olarak kalifiye olmasının yanında kendini farklı alanlarda da geliştirmiş, sosyal uyumu yüksek mühendislerle çalışmak istiyorlar. Yine firmaların özel olarak pazarlamaya odaklandığı bir yüzyıldayız. Bu durum özellikle pazarlama alanında çalışan teknik adamların iletişim becerilerini ve sosyal yönlerini geliştirmiş olmalarını gerektiriyor. Ciddi bir kültürel birikim yine bir mühendisin ön plana çıkmasında önem teşkil ediyor. Zira pazarlamada iletişim kurulan müşteriyle sadece teknik konular konuşulmuyor. Kişi karşısındaki bireyin donanımlı olmasını ve onu her yönden ikna etmesini bekliyor.

O halde mühendislerin pazarlamaya yönelik eğitimleri almasını öneriyorsunuz?

1980’li yıllara kadar üst düzey yöneticiler genellikle işin teknik yönünü iyi bilen kişiler arasından tercih ediliyordu. Ancak 90’lı yıllar pazarlamayı ön plana çıkardı. Bu nedenle firmaların üst düzey yöneticileri günümüzde daha çok pazarlamacılar arasından çıkmaya başladı. Dolayısıyla bir mühendis, firmasında üst düzey yönetici olmayı hedefliyorsa pazarlama yönünü geliştirmeye yönelik eğitimler almalı diye düşünüyorum. İşin teknik ve tasarım boyutunu düşündüğümüzde ise Ar-Ge’nin başlangıç noktasını pazarın ihtiyacının doğurduğunu biliyoruz. Bu nedenle, sonrasında pazarlayamayacağınız bir ürünü geliştirmiyor olmak da mühendislik öngörüsünün temelini oluşturuyor. Tabi ki bu kadar pazarlama üzerine konuştuktan sonra mühendisliğin esasını oluşturan teknik kısmı da unutmamak gerekiyor.

Enerji sektöründe çalışan bir Ar-Ge yöneticisi olarak araştırma geliştirmeyi mühendislik içerisinde nasıl konumlandırıyorsunuz?

Ar-Ge mühendisliğin her yönünü besleyen bir damar sistemi gibi çalışır. Birbirlerinden çok uzak gözükseler bile Ar-Ge, pazarlamadan kalite yönetimine, üretimden müşteri hizmetlerine kadar tüm birimlerle organik bir ilişki içerisindedir. Ortaya yepyeni bir şey çıkartmanın heyecanını hissedebileceğiniz yegane mühendislik birimi Ar-Ge’dir dersem yanlış olmaz.

Mühendislere teknik anlamda kendilerini geliştirmeleri yönünde önerebileceğiniz eğitimler var mı?

İnsanlara alacakları eğitimi doğrudan işaret etmek çok zor. Zira mühendislik çok fazla alanın bir araya gelmesiyle oluşan bir disiplin. Ancak günümüzde bilgisayar yazılımları çok gelişti. Mühendisliğin hemen her alanında bu yazılımlardan faydalanmaktayız. Mühendisler bu alandaki açıklarını kolayca kapatabilecekleri birçok eğitim alternatifine sahipler. Üç boyutlu modelleme, tersine mühendisliğin icrasını kolaylaştıran teknik eğitimler ve mühendislik alanınıza göre analiz programlarının aktarıldığı eğitimlerin meslektaşlarım için faydalı olacağını düşünüyorum.

 

Meraklısı İçin’deki mühendislik eğitimlerine göz atmak istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.