Satrancın oyun mu spor mu olduğu halen tartışılan bir mevzu olsa da, çocuk gelişimindeki önemi konusunda uzmanlar hemfikir. Hatta satranç pek çok ülkede seçmeli ve bazı ülkelerde de zorunlu ders olarak ilköğretim müfredatında yer alıyor.
Satranç kültürüne, tarihindeki önemli dönüm noktalarına ve minik meraklıların satranç ile geliştirebilecekleri becerilere değindiğimiz bir yazı ile karşınızdayız.
Satrancın Tarihçesi
En eski yazılı kaynaklar ise Mısır’ı gösteriyor. Kraliçe Nefertiti’nin M.Ö. 4 yüzyıldan kalma piramidinin üzerindeki plakalarda satranç ile ilgili yazılamalar bulunmuş. Bunlar satranca dair bilgiler içeren ilk yazılı belgeler olarak kabul ediliyor.
Hindistan’da II. Chandragupta döneminden, yani M.S. 2. yüzyılın sonlarından kalan yazılı belgelerde Sanskritçe adı “Çaturanga” olarak kaydedilmiş ve satranç oyununa çok benzeyen bir oyunun anlatımları bulunmuş.
6. yüzyıla gelindiğinde İran kaynaklı belgelerde de satranç oyununa rastlanmış. Kaynaklara göre, İslamiyetin yayılmasıyla birlikte, satranç oyunu Endülüs’e ve ardından İtalya’da da bilinir olmuş.
9. yüzyılda ise Bizans, Rusya ve Vikingler aracılığıyla tüm Avrupa’ya yayılan satranç, o dönemlerde şövalyelerin 7 yiğitlik erdeminden biri olarak kabul edilirmiş. Buna rağmen kilise satranç oynanmasını onaylamazmış. 1061 yılında satranç oyununu İslam kültürünün bir parçası olarak tanımlayan kilise, satranç oynayanları aforoz etmeye başlamış.
Kilisenin getirdiği yasak 1475 yılına dek sürmüş. Oyunun içine Kraliçe (Vezir) ve Papaz (Fil) dahil edilerek oyunun İslam kültürüne ait kökeni gölgelenmeye çalışılmış. Bu sayede kilisenin yasağı ve aforoz edilme riski ortadan kalkmış. Bu durum satrancın Avrupa’da giderek popülerleşmesine ön ayak olmuş. Özellikle soylular arasında sıkça oynanan satranç, kraliyet oyunu olarak anılmaya başlamış.
1575 yılından satrancın tarihte izlediği yolda önemli bir dönemeç olarak bahsediliyor. Bu yıl, Kral II. Philip’in Madrid’deki sarayında ilk uluslararası satranç yarışması düzenlenmiş.
1700lü yıllara gelindiğinde özellikle Avrupa’nın dört bir yanını saran satranç kafeleri sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş.
Ülkeden ülkeye farklı oyun şekilleri ve kurallar içeren satranç oyunu 19. yüzyılda standart bir forma kavuşarak bugünkü halini almış. Bu da satrancın uluslararası mecralarda da oynanmasını mümkün kılmış.
9 Haziran 1813’te Liverpool Mercury gazetesi satranca bir köşe ayırarak dünyada bir ilki gerçekleştirmiş. 1836’da ise ilk satranç dergisi “La Palamade” Fransızca olarak Paris’te yayımlanmaya başlamış.
1886’da ilk resmi dünya şampiyonluk maçı düzenlenmiş. Steinitz ve Zukertot arasında oynanan maçta Steinitz şampiyon olmuş.
1924’te Fransa merkezli Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE: Federation Internationale des Eches) kurulmuş.
Takip eden yıllarda satranç dünyanın en popüler oyunları arasında yerini almış. Bilgisayarlarda oynanmaya başlamış. Çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkileri keşfedilmiş.
Satrancın Çocuk Gelişimine Katkıları
Satrancın çocuklar ve gençler üzerindeki olumlu etkileri saymakla bitmiyor. Biz özetlemeye çalıştık. Anne babalara duyurulur…
- Satranç problem çözme becerisini geliştirir. Problemlere karşı akılcı ve ekonomik çözümler geliştirmeyi öğretir.
- Planlı hareket etmek, birkaç adım sonrasını düşünmek, olasılıkları ve sonuçları hesaplamanın önemini öğretir.
- Düzenli, sistematik, hızlı, doğru düşünme pratiği geliştirir.
- Modern stratejiyi öğretir.
- Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlemeyi, hedefe ulaşmak için plan yapmayı ve her hamlenin esas hedefe hizmet etmesi gerekliliğini aşılar.
- Özellikle odaklanma sıkıntısı yaşayana çocuklarda motivasyonun canlı tutulması sayesinde konsantrasyonun geliştirilmesini sağlar. Çünkü konsante olma durumu öğrenilebilen ve pratikle geliştirilebilen bir beceridir. Uzmanlar satranç oynayan çocuklarda dikkat dağınıklığı sorununa nadiren rastlandığını belirtiyor.
- Gözlem yapma becerisini geliştirir.
- Planlanan hareketleri gerçekleştirmeden önce hayal ederek, görselleştirmeyi öğretir.
- İleri görüşlülük aşılar. Hareket etmeden önce planlamayı ve düşünmeyi öğretir.
- Seçenekleri belirleyip, iyi ve kötü yanlarını belirleyerek muhakeme yeteneği geliştirmelerini sağlar.
- Soyut düşünmeyi geliştirir. Satranç oynayan çocuklar ayrıntıları hesaba katarken, büyük resmi de analiz etme becerisi kazanırlar.
- Gelişmeleri göz önüne alarak durum değerlendirmesi yapmayı, buna göre kısa vadeli hedef ve planlar yapmayı öğretir.
Ebeveynlere Öneriler
- Birlikte satranç oynayın. Eğer halihazırda satranç oynamayı bilmiyorsanız, birlikte öğrenin. Kuralları okuyarak değil, satranç tahtası üzerinde oynarken öğretin.
- Parklarda, bahçelerde rastlayabileceğiniz devasa satranç tahtalarında da oynayın. Özellikle minik satranç meraklıları için boyları kadar bir piyon ile oynamak daha cazip gelebilir.
- Satranç oynarken ara sıra tahtayı çevirerek yer değiştirin ve oynamaya devam edin.
- Gereken durumlarda direk hamleyi söylemek yerine, sorular sorarak veya yönlendirmeler yaparak ipuçları verin.
- Bilerek yanlış hamleler yapın, kuralları ihlal edin. Bırakın minik meraklınız sizi düzeltsin.
- Çocuğunuzun iyi hamlelerini takdir edin.
- Minik satranç meraklısını arkadaşları ile biraraya getirerek satranç turnuvaları düzenleyebilirsiniz.
- Satranç kurslarına katılabilirsiniz.
- Çocuklar için hazırlanan satranç kitaplarından edinin.
- Çocuğunuza satrancın tarihini anlatın. “Kralların oyunu” ve “Şövalyelerin oyunu” tabirlerine bayılacaklardır.
- Bol bol pratik yapın.
- Her ne kadar satranç ciddi bir oyun olsa da, eğlenmeyi ihmal etmeyin 🙂