Go oyununu ilk duyduğumda, hani “go”nun anlamı İngilizce’de “gitmek”tir ya, pulların bir yerden bir yere ilerletmeye çalışıldığı bir oyun sanmıştım. Siyah – beyaz pullar ve karolu tahtasını da görünce küçümsemiş, “Aman kolay bişey bu kesin, işte pıtır pıtır pulları yürütüyorsun. Dama gibi heralde…” diyip geçmiştim. Yanılmışım, meğer bu oyunun ne derin anlamları, ne sıkı fanatikleri varmış… Biz de az meraklı değiliz, oturduk araştırdık. İşte size minik bir Go kılavuzu!
Go oyununun tarihi, kökeni, felsefesi, kuralları araştırmakla bitmiyor. Dünya çapında olimpiyatlar düzenleniyor. Türkiye’de de birçok Go topluluğu bulunuyor. Gözünüz korkmasın Go kılavuzumuzu olabildiğince basit bir dille aktaracağız. Olur da merakınız depreşir ve daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, internette Go ile ilgili birçok kaynak bulabilir veya bir Go kursuna katılabilirsiniz.
Go Nedir?
Go iki kişi oynanan bir zeka ve strateji oyunu. 19 yatay ve 19 dikey kesişen çizgiden oluşan bir tahta üzerinde 181 adet siyah, 180 adet beyaz küçük yuvarlak taş ile oynanıyor.
Go Oyununun Kökeni
Go bugün hala oynanmaya devam eden dünyanın en eski oyunudur. Go’nun kökenine ait kesin bulgular bundan 2500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Anavatanı Çin olan bu mistik oyun, zamanında önce Japonya’ya, oradan Uzakdoğu’ya, ve oradan da tüm dünyaya yayılmış.
Efsaneye göre, Go oyunu, Çin kralı Yao’nun oğluna astronomi öğretmeye çalışırken bir tahta üzerine taşları dizerek yıldız sistemlerini anlatmasıyla doğmuş. Başka bir efsane ise oyunun doğuşunu Yao’nun oğluna disiplin, konsantrasyon, ve ruhsal dengeyi öğretmek için bu oyunu icat ettiğini öne sürer. Bir diğer efsane ise eski Çin generallerinin savaş alanlarında stratejik planlamalar yapmak için yanlarına aldıkları tahta ve taşların Go oyununu doğurduğunu belirtiyor. Bu efsanelerin ve Go oyununun alt metninde Taoizm, Budizm, Zen ve özellikle Yin-Yang felsefeleri bulunuyor.
Go oyunu Çin’de ilk doğduğunda “wéiqí” ismiyle anılıyormuş. Bu oyunun Çin’den Japonya’ya yayılmasını Çin’de görev yapan Japon büyükelçisi Kibi no Makibi sağlamış ve oyuna Go adını vermiş. “Go” kelimesi Japonca’da çevreleme, sarmalama anlamına geliyor. Oyunun adının Go olarak kalmasının nedeni, altın çağını Japonya’da yaşamış olmasına bağlanıyor. Asya günümüzde de bu oyunun en popüler olduğu topraklar olarak anılıyor.
Go Nasıl Oynanır?
Oyuna başlanırken tahtanın üzeri boştur. Oyuna önce siyah taş başlar, beyaz taş devam eder ve bu sırayla oyuncular taşlarını tahta üzerindeki çizgilerin kesişim noktalarına yerleştirirler. Tahtaya yerleştirilen taşların yerleri, esir alınma durumları haricinde, oyunun sonuna kadar değiştirilemez. Her defasında tahtaya yeni taş yerleştirilir.
Bir taşın esir alınması için her tarafının karşı tarafın taşlarıyla çevrelenmiş olması gerekir. Esir alınan taş tahtanın dışına alınır ve oyundan çıkmış olur. İyi planlanmış bir oyunda tahtadaki karşı taraf taşlarının tamamı esir alınabilir. Ancak oyunun ana amacı bu değildir.
Go taşları arasında satrançtaki gibi bir hiyerarşi yoktur, ancak taşların bulunduğu konum stratejik olarak değerlerini arttırabilir.
Oyunun amacı ise taşları tahtada güvenli ve avantajlı bir stratejik pozisyona yerleştirmektir. Hedef taşlarla olabildiğince geniş bir alanı kontrol altında tutmak ve karşı taraftan olabildiğince fazla taş esir almaktır. Oyunu tahta üzerinde en az taşla en çok alanı kapsayan oyuncu kazanır.
Go her iki oyuncunun da avantajlı veya puan getirecek bir hamlesi kalmayıp karşılıkli “pas” geçtiklerinde biter ve puanlar hesaplanır. Pes etmek isteyen oyuncu “terk” der ve oyun bu şekilde de sonlanabilir.
Aslında Go oyununun kuralları bu kadar basit. Ancak stratejik düşünmenin sınırı yok. Bu yüzden de bir o kadar zor bir oyun. Üstelik yapabileceğiniz hamle sayısı da çok fazla. Bomboş bir tahtaya yerleştirdiğiniz tek bir taş oyunun sonucunu belirlemeye yetebilir. İşte tam olarak hamlelerdeki bu özgürlük bu oyunu başlı başına bir bilmece yapıyor.
Go’nun stratejik düşünmeye dayalı bir oyun olduğu aşikar, ancak bir de meditatif tarafından bahsediliyor. Kendi kişiliğinizi ve karşınızdaki oyuncuyu yakından tanımak veya doğru anlamak bu oyunun başka bir bilmecesi. Sadece birkaç hamle sonrasını öngörmek değil, ki bahsettiğimiz gibi hamle özgürlüğü nedeniyle bu oldukça zor, oyunun genelinde kendinizin ve rakibinizin genel duruşunu ve tavrını okumak önemli olan.
Go ile İlgili İlginç Bilgiler
- II. Dünya Savaşı, Pearl Harbor saldırısında Amerikan ordusunun uğradığı ağır yenilgiye sebep olan şey Japon komutanların uyguladıkları “yalnız olan taşa saldır” olarak bilinen basit bir Go taktiğiymiş.
- Go tahtası üzerinde 19 yatay, 19 dikey çizgi ve 361 kesişim noktası bulunur. Bu sayı Çin Ay takvimine göre bir yıldakı gün sayısı. Tahtanın dört köşesi mevsimleri, ortası gökyüzünü, kenarlar yeryüzünü, siyah taşlar geceyi, ve beyaz taşlar gündüzü simgeliyormuş.
- Yi Zhi “Go’nun Esasları” adlı eserinde şöyle der; “Tahta kare olmalı ve toprağın kanununu simgelemelidir. Çizgileri ilahi adalet gibi düz olmalıdır.
- Go ustası Zhang Yunqi iyi bir Go oyuncusu olmanın sırrını şöyle açıklamış; “Bir askerin taktik gücü, bir matematikçinin kesinliği, bir sanatçının hayal gücü, bir filozofun dinginliği, ve güçlü bir zeka.” Bu özellikler arasında en önemlisi ise “dinginlik”miş.
- Bir deyişe göre; satranç tüccarların, go filozofların oyunuymuş.
- Eskiden Go savaşların galiplerini belirlemek için de oynanırmış.
- Japon deniz kuvvetlerinin 1905’te Rusları yenmesi Go’nun yeniden doğuşu ve satranca karşı kazandığı bir zafer olarak yorumlanmış.
- Birisiyle bir el Go oynamak, onunla bir yıl yaşamaya eşdeğermiş.
- 1945’te Japonya’ya atom bombası atıldığı sırada Go oynayan iki kişi bombanın sarsıntısıyla etrafa saçılan taşları toplayıp hemen kaldıkları yerden (107. hamleden) oynamaya devam etmişler.
- En genç dan pro (Go profesyoneli) ünvanına sahip kişi 11 yaşındadır.
Go Sözlüğü
goban: üzerinde go oynanan tahta
goishi: go taşları
goke: taş kapları
kyu: go öğrencisi
dan: go ustası
dan pro: profesyonel go oyuncusu
kisei: go oyununda iyi olan kişi
oshirogo: go turnuvası
Meraklısı İçin’de yer alan Go Oyunu kurslarına göz atmak isterseniz buraya tıklayın.
Ecem Cennet Sarıgül Meraklısı İçin