Lokum: Türk Mutfağının En Tatlı Üyesi

Lokum hakkında en kadar bilginiz var? Haydi, gelin birlikte Türk mutfağının en tatlı üyesini inceleyelim! İşte size lokum ile ilgili bilmediğiniz tüm gerçekler, Türk lokumu nasıl yapılır, faydaları nelerdir, nasıl servis edilir.

Türk mutfağını en tatlı üyesi olarak nitelendirilen, aynı zamanda verilebilecek en güzel hediye, kahvenin en iyi dostu, geçmişten gelen bir nostalji, bayramları özlemle bekleme sebebi; tüm bunların cevabı elbette ki lokum! Geçmişi yüzyıllarca öncesine dayanan ve Osmanlı mutfağının önemli bir parçası… Peki, lokum hakkında en kadar bilginiz var? Haydi, gelin birlikte Türk mutfağının en tatlı üyesini inceleyelim! İşte size lokum ile ilgili bilmediğiniz tüm gerçekler…

 

Türk Lokumunun Tarihçesi

Osmanlı mutfağının önemli bir parçası olan lokumun geçmişi çok uzun zamana dayanıyor. Bazı kaynaklara göre, Pers İmparatorluğu’nda MÖ 226 ve 652 yılları arasında hüküm süren Sasaniler’in tükettikleri abhisa tatlısının lokumun kökeni olduğu biliyor. Lokum, ilk zamanlarda “rahat ul-hulküm” yani “boğazı rahatlatan” olarak adlandırılıyordu. Daha sonraları ise “rahat lokum” denmeye devam edildi. En sonunda modern Türkçe’nin de katkılarıyla “lokum” adını aldı.

Anadolu’daki bilinirliği 15. yüzyılda başlayan lokum, 17 yüzyılda en popüler zamanlarına ulaştı. 18. Yüzyılda ise seyyahlar sayesinde Avrupa’ya kadar ünü yayılan lokum, “Turkish Delight” olarak tanıtıldı. Lokum, Avrupa’da da popüler hale geldi. 1777 yılından itibaren seri üretime giren Osmanlı’da lokum, ilk zamanlarda bal, meyve şurubu ve un ile karıştırılarak üretiliyordu. Daha sonraları nişasta ve rafine şekerin icadı ile lokum, günümüze kadar tat değişikliği de yaşadı.

Türk lokumu, dünyanın her yerinde beğenilen ve severek tüketilen bir tatlı… Türk lokumuna; Bosna ve Romanya’da “Rahat”, Brezilya’da “Delicia Turca”, Yunanistan’da ise “Loukoumi” deniyor. Batı mutfaklarında da yer alan jölenin kökeni de, lokuma dayanıyor. Balkan ülkelerinin neredeyse tamamında bulunan lokum, Türk kahvesi ile ikram ediliyor.

 

Lokum Nasıl Yapılır?

Lokumun; sitrik asit, şeker, nişasta, gıda boyası ve aroma ile yapıldığı biliniyor. Yapımı ise şu şekilde; şeker, suda tamamen çözülünceye kadar kaynatılırken, sitrik asit ve nişasta ayrı kaplarda çözülmesi için bekletilir. Sonrasında sitrik asit ve nişasta, şekerli su ile karıştırılır. Bu haldeyken bir süre kaynatılır. Bu karışımın içine bir kaşık batırılarak yapışkanlığı kontrol edilir ve karışım, nişastalı kaplarda 20 saate yakın bekletilir. Bu 20 saatin sonunda da sert bir zemine alınarak şekil verilir ve ambalajlanır.

 

Lokumun Faydaları

Lokumun bilinen pek çok faydası bulunuyor. Bu faydaları ise şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Bademcik iltihabının azalmasında yardımcı oluyor.
  • İçeriğindeki karbonhidrat, böbrek hastaları için fayda sağlıyor.
  • Çıban ve yaralar için iyileştirici özelliği bulunuyor. Ve Anadolu köylerinde günümüzde de yaraları iyileştirmek için lokumdan faydalanıldığı biliniyor.
  • Proteinli gıda tüketmekten dolayı vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasına da katkı sağladığı söyleniyor.

 

Lokum Nasıl Servis Edilir?

Türk mutfağında yer alan yemeklerin ve tatlıların birden fazla sunum şekli olduğu biliniyor. Bu durum lokumda da aynı… Eski zamanlarda lokum mendilin içinde servis ediliyordu. Aynı zamanda lokum geçmişte olduğu gibi günümüzde de; şekerli, orta ve sade Türk kahvesinin yanında ikram ediliyor. Ve kahve içimi boyunca emilme suretiyle tüketiliyor. Damakta enfes bir tat bırakan bu lezzet, Türk mutfağının hep vazgeçilmez üyesi olarak kalacak.

 

Peki, Fazla Lokum Zararlı mıdır?

Biliyoruz ki, her şeyin fazlası zararlı… Bunun için lokumun da fazlası zarar teşkil edebiliyor. Sağlıklı ve doğal bir besin olan lokum; karbonhidrat, nişasta ve şeker üçlemesinden oluşuyor. Bu nedenle de fazla lokum tüketimi vücudun bu bileşenleri sindiremeyerek karaciğerde yağa dönüştürmesi ile sonuçlanabiliyor. Bu da kilo alınmasına katkıda bulunuyor. Lokum ne kadar şirin ve sevimli görünse de fazla tüketmemekte de fayda var.

Afiyet olsun 🙂