Tango – Güney Amerika’nın Arabeski

Tango dansına merak saldıysanız ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, size tangonun tarihinden, felsefesine, tango dansının püf noktalarından, ipuçlarına bilmek isteyeceklerinizi anlattık.

Tango dansına merak sardıysanız ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, size tangonun tarihinden, felsefesine, tango dansının püf noktalarından, ipuçlarına kadar bilmek isteyeceklerinizi içeren bir yazı hazırladık.

Tangonun Tarihi  

Tango aşkın ve tutkunun dansı olarak bilinir. Birçok kişi tangoyu sadece belli bir kesimin tercih ettiği, elit bir dans türü olarak bilse de bu kanı aslında doğru değildir. Bizzat tangonun tarihi bu savı çürütüyor.

Tango sözcüğünün kökeni konusunda pek çok farklı görüş olmasına rağmen kesin bir bilgi yoktur. Afrika dillerinde “buluşma yeri” anlamına geldiği, vurmalı bir çalgı olan Afrika tamtamlarının çıkardığı “tan-go” seslerinden, Latince’deki “tangere“, yani dokunmak, veya Nijer-Kongo dilinde “tamgu” yani dans etmek fiilinden türediği yaygın varsayımlar arasındadır.

bandeon Tango sözcüğü hem Tango dansına hem de Tango müziğini ifade eder. Tango müziği başlangıçta flüt, gitar ve kemandan oluşan minik bir orkestra tarafından çalınırmış. İlerleyen zamanlarda gitar yerini piyanoya, flüt de bandeona bırakmış. Günümüzde Tango müziğinin ana enstrümanı aslında kökeni Almanya olan “bandeon” adlı çalgıdır. Tango dansı ve dansçılarına duyulan hayranlık kadar, tango altın çağını yaşarken Tango müziği ve ana enstrümanı bandeon da oldukça ilgi çekmiştir.

Tango 19. yüzyılın sonlarında Arjantin’de ortaya çıkan, figürleri ve müzikal özellikleriyle diğer latin danslarından ayrılan çiftli bir dans türüdür. Tango müziği içinde Kızılderili ritimleri, Afrika vuruşları, ve Latin etkisi olan Arjantin pampalarından öğeler içeren bir harmandır. Doğduğu zaman diliminde yaşanan savaşlar, ekonomik sıkıntılar ve Güney Amerika ülkelerine yapılan göçler genelde bu kasvetli ve hüzünlü harmanın ortaya çıkmasında etkili olmuş. Buenos Aires’in bir sürgün ve göçmenler şehri olduğu dönemlerde, kenar mahallelerin sokaklarında doğduğu ileri sürülen Tangonun kökeni hakkında bir başka efsane de Buenos Aires’in genelevlerini işaret eder. Her iki varsayım için de diyebiliriz ki, Tango Güney Amerika’nın arabeskidir.

1912 yılında yürürlüğe giren Evrensel Kadınların Oy Kullanma Hakkı yasası sonucunda, toplumun alt sınıflarıyla özdeşleştirilen Tango kültürü sosyete arasında da popüler hale gelmiş ve kısa süre içinde birçok yerde Tango salonları açılmış. Bu dönüm noktasından sonra Tango dansı Arjantin’den New York’a, Paris’e, Londra’ya, ve tüm dünyaya yayılmış. Birinci Dünya Savaşı sonrasında altın çağını yaşayan Tango artık müziği ve felsefesi ile birlikte bir sanat dalı olarak değerlendirilen, özellikle Güney Amerika’da vazgeçilmez bir kültür haline gelmiş.

Tango Avrupa’da yaygınlaşırken zamanla bir evrim sürecine girmiş. Avrupa’da önceden de kabul gören dans türlerine yaklaştırılmış ve orijinal tango birçok değişime uğramış. Salon etrafında dolaşmaya olanak tanıyan geniş adımlar, daha hızlı ve sert ritimler eklenmiş. Sadece Avrupa’da değil dünyanın birçok yerinde uyarlamalara tabi tutulan orijinal Tango dansı sonradan alt türlere ayrılmış. Tangonun alt dallarından bazıları; Tango Oriental (Uruguayo), Tango Canyengue, Tango Liso, Tango Salon, Tango Orillero, Tango Milonguero (Tango Apilado), Tango Nuevo (New Tango), Show Tango (Tango Fantasia), Ballroom Tango, ve Fin Tangodur.

Güncel tango müzik gruplarından en popüler olanı Astor Piazzola’dır. Ayrıca Tango Argentino, Forever Tango, Tangomania, Tangox2 Tango Pasion gibi tango show grupları da geniş bir kitle tarafından ilgiyle takip edilmektedir.

Benim Tango Tarihim

Tango kişisel bir dans. Bir dans bir diğerine benzemiyor. Hal böyle olunca herkesin de tango deneyimi ve tangoyu anlatımı farklı oluyor.

Ben de bir Tango meralısıyım. Bu merak Tango müziğine duyduğum ilgi ile başladı. Biraz araştırıp eşe dosta sorunca öğrendim ki Tango figür ezberlemek zorunda kalmadan, doğaçlama yapılabilen bir dans türüymüş. Müziğini zaten seviyordum, figürler de çok cezbediciydi, bir de doğaçlama girince işin içine tango dansını öğrenmeye karar verdim.

Tango öğrenirken eğlendiğim kadar da yoruldum. Temel adımları kavradıktan sonra anladım ki, ayaklar bilirmiş ne yapacaklarını. Tango yapmak duruşumu düzeltirken tabanlarımı ağrıttı. Dansı erkeğin yönetmesi kolay ve eğlenceli olduğu kadar da sıkıcı olabiliyordu biraz.

Tangonun benim için en cazip özelliği olan doğaçlamaya uygun bir dans oluşunu dans eden birkaç çifti gözlemleyerek siz de kolayca anlayabilirsiniz. Kimi çiftler kemana, kimileri piyanoya, kimileri bandeona kulak verir ve adımların hepsi birbirinden farklıdır. Ciddi oluşunun yanı sıra tangonun eğlenceli tarafı da burada saklı. Her dansta sil baştan partnerinizle iletişim kurmaya çalışmak yakalamaca oynamak gibi. Diğer pek çok dansta figürü ezberlemek ve tekniği uygulamak yeterliyken, tangoda atılan her adımın doğaçlama oluşu insana gerçekten dans ettiğini hissettiriyor. Bir sonraki adımı düşünmeden, hatırlamaya çalışmadan müziği ve kendini dinliyorsun. Bir de, kadınların partnerinin yönlendirmelerini gözetmeleri gerekiyor. Sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Bir bakmışsın ki dans ediyorsun!

Milongalar

Milonga, tangoya başlar başlamaz sık sık duyacağınız bir şey olacak. Genelde tango geceleri anlamında kullanılan milonga sözcüğünün kapsamı aslında daha geniş. Milonga bir müzik türü ve o müzikle yapılan dansı anlamına geliyor. Tangoyla aynı kökene sahip, tangoya çok yakın bir tür milonga. Ama biz yaygın kullanılan anlamı üzerinde, yani tango gecelerinde duralım.

Günümüzde hemen hemen her tango kursunun düzenlediği milonga geceleri var. Bir gecede 4-5 milonga gezen tango meraklıları duyar olduk. Çünkü artık milongalar birbirinden farklı. DJler, konseptler, kostümler, müzikler… Peki bir milongaya gidildiğinde tam olarak neler gelecek başınıza, biliyor musunuz? Özellikle kadın tango meraklılarına yönelik bir milonga simülasyonu hazırladık.

Milongalarda geçerli olan bir takım usüller var. Kulağa biraz eski kafalılık gibi gelse de,  aksi halde davranmanın hala saygısızlık olarak değerlendirildiği belli kurallar bunlar. Simülasyonumuzda biraz da bunlardan bahsedeceğiz.

Akşam saatlerinde hazırlandınız, tango ayakkabılarınızı kaptığınız gibi tuttunuz milonganın yolunu. Mekandan içeri girdiğinizde pistte çoktan birilerinin dansetmeye başladığını görebilirsiniz. Gözünüze bir köşe kestirip oturdunuz. Ayakkabılarınızı geçirdiniz ayağınıza. Peki sonra ne olacak?

Milongalarda davet erkekler tarafından yapılır. Dans daveti alana kadar pistteki çiftleri izlemek ve müziğe kulak vermek ortam hakkında fikir edinmenizi sağlar. Davet beklerken geçirdiğiniz bu zaman, çalınan parçalara ve pistin genel ritmine ayak uydurmanız açısından önemli bir hazırlık süreci gibidir. Dansa davet edildikten sonra erkeğe eşlik edip piste ilerlersiniz. Dans partneriniz pozisyon almadan sizin harekete geçmemeniz gerekir. Ancak karşı taraf elini uzattığında siz de elinizi uzatır, ve belinizi tuttuğunda diğer elinizi partnerinizin omzuna yerleştirirsiniz.

Dans boyunca partnerinizin omuz ve göğüs bölgesi adımlarınızın rehberi olacak. Partnerinizin gözlerine veya başka bir yere (piste, diğer çiftlere, ayaklarınıza) bakmak, ve konuşmak yakışıksız olur. Erkek ise bu sırada pisti gözetir ve diğer çiftlere engel olmayacak şekilde yön belirler.

Dans pisti kalabalık olsa dahi çiftlerin birbirine çarpmaması gerekir. Bunu dans eden çift karşılıklı gözetmelidir. Erkek doğru yönlendirmeleri yapmalı ve kadın gerektiğinde figürleri küçük adımlarla yapmalıdır. Pistte her zaman saat yönünün tersine hareket edilmesi gerektiği de unutulmamalıdır. Çiftler arasındaki uyum ve iletişim kadar pistin geneliyle de uyumlu olmaya dikkat edilmelidir.

Aynı partnerle en az iki şarkı boyunca dans edersiniz, daha kısası kabalık olarak algılanabilir. Dansı her zaman kadın sonlandırır. Aynı partnerle dansa devam etmek istemiyorsanız veya yorulduysanız partnerinize teşekkür edip yerinize dönersiniz. Acil bir durum olmadığı takdirde, çalan parçanın ortasında dans sona erdirilmez. Parçanın bitmesini beklemelisiniz. Ayrıca, milongalarda her 4-5 şarkıda bir dansa elverişli olmayan parçalar çalınarak partner değişimine uygun aralık yaratılır. Herkesin masalarına döndüğü ve dinlendiği bu aralıklara perde denir. Farklı partnerlerle dansetmek sizin de dansınızı geliştirmenize yardımcı olur.

Eğer bir süre dansetmek istemiyorsanız ayakkabılarınızı çıkarabilirsiniz. Bu davetlere açık olmadığınızın işaretidir.

tango

Tangoda Roller

Tango erkek tarafından yönlendirilen bir çiftli danstır. Bu yönlendirmeler emirden çok teklif şeklinde yorumlanabilir. Erkeğin teklif ettiği harekete katılmak ya da katılmamak kadının kararıdır. Bir metafor tangoyu erkeklerin kurduğu tuzaklardan kaçan kadınların dansı olarak betimler. Tangoyu gözlemledikçe bu tanıma katılmamak biraz zor. Gerçekten atılan adımlar, o kaçan ve kovalayan ilişkisi, ani ve sert figürler (gancho ve boleo gibi) bu tanıma uygundur.

Tangoyu erkeğin yönetmesi kadının hareketlerinin önemsiz olduğu anlamına gelmez. Kadın da tangonun pasif yöneticisidir. Kadının geriye doğru attığı adımlar erkekten kaçışa benzetilse de ağırlık merkezinde değişiklik yaratan ufak hareketler de aslında dansı yöneten unsurlardır. Kadın erkeğin göğsünü takip ederek aldığı mesajları cevapsız bırakarak da dansı yönlendirebilir.

Tango Ayakkabıları

Tango öğrenmeye karar verdiyseniz ilk yapmanız gereken şeylerden biri de bir tango ayakkabısı edinmek olacaktır. Herhangi bir ayakkabıyla tango yapılamaz, özel olarak bu dans için üretilen ayakkabılardan edinmeniz gerekir. Ayakkabınızın tangoya uygunluğu performansınızı direk etkileyen en önemli unsurlardan biridir.

Tango ayakkabılarının genel özelliklerini inceleyerek başlayalım. Tango ayakkabılarının ince bir tabanı vardır ve bu taban süet ile kaplıdır. Bu ayağınızı zeminde rahatça kaydırabilmenizi sağlar. Aynı zamanda tabanın ön kısmı esnek bir yapıya sahiptir, böylece tüm parmak ucu hareketlerini rahatça yapabilirsiniz. Tabanın orta kısmı ise esnek olmamalıdır. Zaman zaman yeni başlayanlara burnu kapalı ayakkabılar önerilse de, tango ayakkabılarının genellikle burnu açık, topuğu kapalı olur.

tango ayakkabısı Tango meraklısı kadınlar bir ayakkabı edinirken şunları göz önünde bulundurmalıdır:
  • Tango ayakkabınız rahat olmalı. Ne kadar muhteşem görünürse görünsün ayağınızın içinde rahat etmediği bir ayakkabıyla dans edemezsiniz.
  • Yeni başlayanlar tango ayakkabısı alırken süet veya deri tercih etmelidirler. Saten veya rugan malzemeler derinizi kesebilir.
  • Topuk ne çok alçak ne çok yüksek olmalıdır. Ayrıca topuğun çok ince yada çok kalın olmaması da önemlidir. Eğer topuklu ayakkabı giymeye alışık değilseniz kısa ve kalın topuklu ayakkabıları tercih edebilirsiniz. Son olarak, topuk dengenizi bozmayacak aksine dengeleyecek konumda olmalıdır.
  • Tango ayakkabısının bilek bantları sizi burkulmalardan koruyacaktır. Bantsız ayakkabılar yeni başlayanlar için çok doğru bir tercih olmayabilir.
  • Dansettikçe ayaklarınız ister istemez şişecektir. Ayakkabı numaranızı belirlerken bunu da göz önünde bulundurmalısınız.
  • Hazır üretilmiş ayakkabılar yerine, en azından ilk tango ayakkabınızı ayağınızın ölçüsü alınarak size özel yapılmasını tavsiye ederim.

Tango Sözlüğü

Adorno: Süsleme
Arrastre: Sürüklemek
Barrida: Ayak iterek yapılan yerden süpürme hareketi
Boleo: Bacağın kırbaçlama hareketi. Ani ve sert bir kadın figürüdür.
Caminada: Yürümek
Carousel: Erkeğin kadının etrafında dairesel hareketlerle attığı adımlar. Bu hareket kadını kendi aksında tutarak dönmesini sağlar.
Espejo: Kadın ve erkeğin aynı anda öne doğru yaptığı ocho hareketi
Gancho: Kadının bacağını dizden kırarak erkeğin bacağına sardığı hızlı hareket
Molinete: Küçük yel değirmeni anlamına gelir. Kadının öne ve geriye doğrü ocho benzeo adımlarla daire çizerek erkeği izlemesi
Mordida: Partnerlerden birinin tek ayağının diğerinin ayakları arasına alınması
Ocho: Ayak hareketleriyle yerde 8’ler çizen temel bir figür

Meraklısı İçin’deki Tango kurslarını incelemek için buraya tıklayın.

Yazı dizimizin diğer bölümleri;
Sirtaki: Taverna, Kırık Tabaklar ve Kasap Havası

Ecem Cennet Sarıgül Meraklısı İçin